Her sabah bir ceylan uyanır Afrika'da.
Kafasında tek bir düşünce vardır.
En hızlı koşan aslandan daha hızlı koşabilmek.
Yoksa aslana yem olacaktır.
Her sabah bir aslan uyanır Afrika'da.
Kafasında tek bir düşünce vardır.
En yavaş koşan ceylandan daha hızlı koşabilmek.
Yoksa açlıktan ölecektir.
İster aslan olun, ister ceylan olun hiç önemi yok.
Yeter ki güneş doğduğunda koşuyor olmanız gerektiğini bilin.
Yaşam adlı koşuyu ne kadar güzel anlatmış Afrika atasözü,
Bir önceki günden daha hızlı koşmak gerekmektedir.
Çünkü eğer aslansanız,
Ve en yavaş koşan ceylanı bir önceki gün yakalamışsanız,
Ve bugün bir ceylan yakalama niyetindeyseniz,
Artık bilmelisiniz ki en yavaş ceylan sizden daha hızlıdır,
O halde düne göre hızınızı artırmanız gerekmektedir.
Yok eğer ceylansanız
Ve henüz aslana yem olmamışsanız
Hızınızı düne göre mutlaka artırmalısınız,
Çünkü sıra size gelmiş demektir.
Yani,
Dünden daha hızlı olabilirseniz yaşam koşusuna devam edebilirsiniz. Tek koşul budur.
Şimdi kendimize dönüp soralım. Yaşam koşusunda nasılız? Nerelerdeyiz? Yaşam amaçladığımız gibi mi sürüyor?
Hedeflerimizi tutturduk mu? Yaşam koşumuzu düşe kalka ve sakatlanarak mı devam ettiriyoruz?
Düşünün bir: dünden hızlı mısınız?
Bu soruya 'evet' diyorsanız. Yaşam koşusuna devam, yorulana kadar...
Yok 'hayır' diyorsanız. Yaşam devam ediyor. Ebedi uykuya kadar, koşuya devam etmek zorundayız...
Üşenmeden, yorulmadan, yokuş iniş demeden, düşe kalka kendimiz için, ailemiz için, daha hızlı daha hızlı... Vazgeçmeden, olabildiğince hızlı...